gör
Zonguldak
Karadeniz Ereğli Müzesi
Müze, Halil Paşa Konağı olarak bilinen tarihsel bir yapı içinde hizmet veiyor. Halil Paşa Konağı, 19. yüzyılın sonlarında Padişah II. Abdülhamit döneminde yaptırılmış. Eski bir kilisenin temeli üzerine inşa edilen konakta, Roma Dönemi’ne ait binalardan toplanan antik spoli süslemesi de kullanılmış. Müzede, Karadeniz Ereğli ve çevresinde bulunan arkeolojik kalıntıların yanı sıra, yöreye özgü etnografik eserler de bulunuyor.
Zonguldak Maden Müzesi
Zonguldak’ta maden ocağı, ilk olarak 1880'li yıllarda üretime açıldı. Bu alan, günümüzde eğitim ocağı olarak kullanılıyor. Ocakta yaklaşık bir km uzunluğunda yeraltı açıklığı bulunuyor ve yeraltı kuyusu hariç bütün madencilik üniteleri mevcut. Şehir merkezine çok yakın olan bu alanda müzenin yanı sıra, müzeyle ilgili bilgilerin verileceği çok amaçlı bir salon, bir sergi salonu, kafeterya da yer alıyor.
Gazi Alemdar Gemisi Müzesi
Alemdar, 1898’de Danimarka’da yapılmış 300 tonluk kurtarma gemisidir. Gemiye I.Dünya Savaşı’nda el konularak, deniz yolları emrine verilmiştir. Tarihe Alemdar Olayı olarak geçen, Türkiye'nin Kurtuluş Savaşı sırasında Karadeniz Ereğli halkının mücadelesi sonucu elde edilen başarı, Türkiye Cumhuriyeti'nin kazandığı zaferlerin temelini oluşturmuştur. Bu şekilde, Kurtuluş Savaşı'nın ilk ve tek deniz savaşı Karadeniz Ereğli'de gerçekleşmiştir. Alemdar gemisi aslına uygun olarak yeniden yapılmış ve halen bir müze olarak hizmet vermektedir.
Yassıkaya Erken Tunç Çağı Yerleşimi
Yassıkaya Erken Tunç Çağı Yerleşimi, Ereğli’nin 27 km doğusunda, Ramazanlı Köyü Zoroğlu Mahallesinin 1km. kuzeybatısında Gözeren Deresi’nin 2 km batısındadır. Gözeren Vadisi’nin her iki tarafı da kayalıktır. Yamaçlar ve gerideki düzlükler ise ormanlık alanlarla kaplıdır. Yerleşme; vadinin güney ucunda kütlesel ve geniş bir alana yayılan bir kayalığın üzerinde bulunur. Yassıkaya, doğuda Sinop’tan; batıda Kocaeli Yarımadası’na kadar uzanan sahil şeridi içinde saptanan ilk prehistorik yerleşmedir.
Çaycuma Kadıoğlu Mozaikleri
Kadıoğlu Köyü’ndeki Ambrosia Mozaiği ortaya çıkarılmış olup kazı çalışmaları tamamlanmıştır. Kazı çalışmalarında etrafı işlemelerle süslü, üzüm salkımı tutan kadını hançerle öldürmek isteyen bir erkek figürünün yer aldığı mozaik taban, Villa’nın bir oda tabanıdır. Mozaiklerin yanı sıra aynı yerde MS 253-260 tarihine, yani Roma Dönemi’ne ait olduğu tespit edilen Valerianus Sikkesi, tarihi bina kalıntıları ve işlemeli çömlek parçaları bulunurken, bina epeyce tahrip olmuştur. Roma imparatoru Licinius Valerianus döneminde basılan sikkenin kazılarda ortaya çıkması, Geç Roma Çağı’nı işaret eder.
Varagel Tüneli
Zonguldak’ın merkezinde yer alan Varagel Tüneli, endüstriyel kullanım için, deniz kenarında, karstik yapısal özellik taşıyan kayalık içine yapılmış. Bu özelliği, kentin doğal mirasına katkı sağlar. Tünel, yaklaşık yetmiş beş yıllık bir geçmişe sahiptir.
Heraclius Sarayı ve Çevresi
Yapı, iki cephedeki kalıntılar dışında tamamen yıkılmış. Kalan kesim, iri kesme taş bloklarla ve itinalı bir işçilikle inşa edilmiş, antik bir anıt konumundadır. Yapının, Antik Herakleia Pontike Yerleşmesi’ne ait bir kamu binası olduğu düşünülüyor.
Fener Kulesi (Çeştepe)
Yapı, antik dönemde yapılmış bir fener kulesi ve altında bir tümülüsten oluşur. Mevcut yüksekliği 10 m olan kule, kesme taş ve tuğladan inşa edilmiş. Kulenin altında 1980’li yıllarda açılmış, Roma Dönemi’ne ait bir tümülüs yer alıyor. Mezar odası ile kesme taş blokları sağlam ve varlığını koruyor.
Fener Mahallesi
Fener Mahallesi, Zonguldak’ın merkezinde konumlanıyor. Yörede yaklaşık 100 yıl kadar önce yaşayan Fransızlar tarafından inşa edilmiş. Bu kesim, bir kentsel sit alanı.
Uzun Mehmet Anıtı
Uzun Mehmet Anıtı, Zonguldak-Kozlu karayolu üzerinde yer alıyor. Anıt, yörede taşkömürünü ilk kez bulan Uzun Mehmet adına yapılmış. Anıtın bulunduğu alanda bir hayvanat bahçesi ve gezi ile piknik alanları da bulunuyor.
Filyos (Tios)
Efsaneye göre kent, MÖ yedinci yüzyılda kurulmuş. Tarihi boyunca değişik isimlerle (Tios, Tieion, Tianon, Tium) anılmış ve Ereğli ile Amasra'nın gölgesinde kalıp siyasi güç oluşturamayan kent, Roma Dönemi'nde MÖ 70 yılında yakılmış ve yağmalanmış. Daha sonra yeniden inşa edilmiş ve bir ticaret ve balıkçı kenti olarak varlığını devam ettirmiş. Kent, Bizans Dönemi'nde MS beşinci yüzyılda önemli bir dini merkez olmuş. Selçuk ve Osmanlı dönemlerinde ise (14-15. yüzyıl) giderek önemini yitirmiş ve küçük bir balıkçı köyüne dönüşmüş.
Filyos Kalesi
Çaycuma ilçesindeki Filyos’ta bulunan ve Romalılar tarafından yapıldığı düşünülen Filyos Kalesi, kentin denize hakim bir noktası olan bir burun üzerinde kurulmuş. Kente güçlü ve heybetli bir görünüm kazandırmak düşüncesiyle yapımında iri taşlar kullanılmış.
Kale uzunca bir süre harabe durumda kaldıktan sonra 2003’te restore edilmiş. İlk yerleşim yeri, kentin kuzeyindeki kale tepesi üzerinde yer alır. Bugün burada Orta Çağ Kalesi'ne ait duvarlar ile Helenistik-Roma dönemlerine tarihlenen kule kalıntıları bulunur. Kale tepesinin doğusunda mermer sütun ve kaidesi, mermer yazıtlı levha, taş lahitler ve tuğla mezarlar ortaya çıkarılmıştır.
Bozhane Hamamı
Yapı 19. yüzyıl klasik Türk Hamamı tipinde. Hamam bölümü taştan, soyunma bölümleri ise ahşaptan yapılmış. Ahşap bölümlerin üst örtü sistemi alaturka kiremit çatıyla sağlamlaştırılmış. Hamamın girişinde yer alan soyunma kısmından iki kubbeli ılıklık bölümüne geçilir. Bozhane Hamamı restorasyonu devam etmektedir.